Meğer Beşiktaş’ın rengi kırmızı-beyaz değilmiş!

Efendim, nihayet Beşiktaş Spor Kulübümüzün saygıdeğer Başkanı Sayın Fikret Orman Bey ile tanışma fırsatı buldum. Şu hususu özellikle belirtmek isterim ki, ülkemde sonuç odaklı kulüp başkanlığından ziyade idareciliğini takdir ettiğim, aidiyet ve mensubiyet açısından, sporun da bir kültür olduğunu düşünüp, bu hususta özellikle de çocuklarımız adına bir şeyler yapma ihtiyacı hissettikleri için kendisine şükranlarımı arz etmeyi şahsım, ülkem adına bir borç bilirim! Neler düşündüklerini ve neler yapmak istediklerini kendilerinden yazma iznini almadığım için, müsaadenizle sonraya bırakıyorum! 

Bütün spor kulüplerimizin her birinin şahsına münhasır bir kuruluş gayesi, en önemlisi de bir hikayesi vardır. İnsanlar da bu amaçlar, bu hikâyeler doğrultusunda kulüplere sempati duyar, aidiyet ve mensubiyet hissedip taraftar olurlar! 

Nitekim, bendenizin de özellikle iki takıma muhabbeti fazladır. Bunlardan biri, renklerinin hikayesinden dolayı Beşiktaş, diğeri gerek bölgemin takımı olmasından gerekse de biz Anadolu çocuklarının da birinci olabileceğini göstermiş olmasından, Trabzonspor’dur! 

Hatta, Trabzonspor’da kongre üyesi olduğumu da ifade etmek isterim! 

Bu minval üzere özelikle de çocuklarımız ve taraftarlarımıza kültürel olarak neler yapılabileceği hususunda kendilerine arzda bulunabilmek için Beşiktaş Spor Kulübü’ne gitmeden önce kulübün tarihçesini çok derin olmasa da araştırma ihtiyacı hissettim! 

Cevabını aradığım ilk soru da, ‘’Beşiktaş’ın renkleri neden siyah beyaz?’’ sorusuydu! 

Beşiktaş Spor Kulübü’nün internet sitesinde, ‘’Beşiktaş’ın renkleri ve ilk rozeti’’ başlığına baktığımda aynen şu ifadeleri okudum ‘’…Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili birçok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir.’’! 

Eminim ki, şu anda sizler de benim gibi şaşırdınız, çünkü pek çoğumuz başka bir hikâyeye inanmıştık ve Beşiktaş’a gönül veren taraftarların çoğu da başka bir hikâye için mensubiyet duymuştu! 

Neydi o hikâye? 

Kırmızı-beyaz olan Beşiktaş renkleri, Balkan Harbi’ndeki toprak kayıplarımız ve şehitlerimizden dolayı, acı günleri temsilen “siyah” a, gelecek aydınlık günleri ifade etmesi için de, “beyaz” a çevrilmişti! 

Kaldı ki, Beşiktaş Marşı’nı yazan Kaptan Kazım da dahil 10’dan fazla sporcusunu Balkan’da, Çanakkale’de ve Millî Mücadele’de şehit verdiği gerçeği ortada dururken! 

Beşiktaş Spor Kulübü tüzüğünün 4.maddesinde, ‘’ Kulübün temsil renkleri siyah ve beyazdır. Gerektiğinde yedek rengi kırmızıdır.’’ ifadesi mevcut! Üstelik yakasında ay yıldız albayrağı taşıyan tek kulüp olduğu malumken! 

Hatta, bu bilgimi test etmek için, son Beşiktaş Trabzonspor maçı esnasında sosyal paylaşım hesabımdan ufak bir anket düzenledim! Sonuç, %83 “savaş ve şehitler”, %17 “siyah beyaz değil”di çıktı! 

Bitmedi, yine aynı paragrafta,‘’ Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle, “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis’te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır’’ yazmakta! 

İşte, bu ifade bendenizi dehşete düşürdü! 

Başta, Beşiktaş Marşını yazan Kaptan Kazım olmak üzere 10’dan fazla şehidimiz, ‘’İstanbul Konstantinopolis olmasın’’ diye şehit olmadılar mı? 

Bu tespitlerimi Sayın Fikret Orman Bey’e arz ettiğimde yanında Sayın Serdal Adalı Bey de vardı! 

Çaktırmadan internet sitesine bu bilginin koyulduğu tarihe baktım 2008! 

Sıkı bir Fenerbahçe taraftarı olan oğlum Burak Alp Yenilmez’e tarihi gösterdiğimde, bir de kendisi kulağıma eğilip, ‘’Serdal Adalı Bey Aziz Başkan ile cezaevinde beraber yattı’’ demez mi? 

Spor deyip de geçmeyin! 

Mesele spor değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı?